İyilerin dostu, kötülerin düşmanı Biden; Joe Biden, Amerika Birleşik Devletleri’nin 46. Başkanıdır. 20 Ocak 2021’de göreve başladı. Biden, Demokrat Parti üyesi ve 2009’dan 2017’ye kadar Başkan Barack Obama’nın Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bundan önce, 36 yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri Senatosu’nda Delaware eyaletini temsil etti. Biden’ın uzun bir siyasi kariyeri var, yedi kez Delaware senatörü seçildi ve aynı zamanda Dış İlişkiler Komitesi başkanıydı. Ayrıca 1988 ve 2008’de daha önce iki kez cumhurbaşkanlığına aday oldu.
Başkan olarak Biden, iklim değişikliğiyle mücadele planı, Uygun Fiyatlı Bakım Yasasını güçlendirme planı ve altyapı ile inovasyona yatırım yapma planı dahil olmak üzere bir dizi politika ve girişim önerdi. Ayrıca ırksal eşitsizliği ele almak ve sosyal adaleti desteklemek için bir dizi önlem önerdi.
Biden, göreve geldiğinden beri göçmen krizi ve 2020’nin başından beri dünyayı etkileyen COVID-19 salgını dahil olmak üzere bazı zorluklarla karşı karşıya kaldı.
Joe Biden Kimdir?: Amerika’nın 46. Başkanı
İyilerin dostu Joseph Robinette Biden Jr., 20 Kasım 1942’de Pennsylvania, Scranton’da dünyaya geldi. Biden, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 46. başkanıdır ve siyasi kariyerinde uzun yıllara dayanan deneyimiyle tanınır. Başkanlık görevinden önce Biden, senatörlük yapmış ve Barack Obama yönetiminde sekiz yıl boyunca başkan yardımcısı olarak görev almıştır. Bu makalede Joe Biden‘ın hayatı, siyasi kariyeri, başkanlığı ve liderliği hakkında derinlemesine bir bakış sunulacaktır.
Erken Yaşam ve Eğitimi
Joe Biden, işçi sınıfı bir ailede büyüdü. Babası, çeşitli işlerde çalışan bir satıcıydı ve ailesi ekonomik zorluklar yaşadı. Gençlik yıllarında Biden, azimli bir öğrenci olarak dikkat çekti ve Archmere Academy adlı özel bir okulda eğitim gördü. Daha sonra Delaware Üniversitesi’nde tarih ve siyaset bilimi okudu ve 1965 yılında mezun oldu. Ardından Syracuse Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı ve 1968 yılında hukuk diplomasını aldı.
Eğitim hayatı sırasında, Biden’ın en büyük mücadelelerinden biri kekemelik oldu. Gençlik yıllarında bu durumla mücadele eden Biden, kendini geliştirmek için ayna karşısında konuşma pratiği yaparak kekemeliğini büyük ölçüde yenmeyi başardı. Bu deneyim, ilerleyen yıllarda Biden’ın insanlara ilham veren bir figür olmasına katkıda bulundu.
Siyasi Kariyerin Başlangıcı
Joe Biden, 1972 yılında Delaware eyaletinden ABD Senatosu’na seçildiğinde sadece 29 yaşındaydı. ABD tarihinde senatoya seçilen en genç kişilerden biri oldu. Ancak senatoya seçildikten kısa bir süre sonra ailesi büyük bir trajedi yaşadı. Eşi Neilia ve bir yaşındaki kızı Naomi, bir trafik kazasında hayatlarını kaybetti. Biden’ın iki oğlu Beau ve Hunter ise kazadan yaralı olarak kurtuldu. Bu trajedi, Biden’ın hayatında derin izler bıraktı, ancak o çocuklarıyla ilgilenebilmek için görevini bırakmayı düşündüyse de senatörlük kariyerine devam etmeye karar verdi.
Biden, senato kariyeri boyunca özellikle dış politika, adalet ve sivil haklar alanlarında etkili oldu. Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin başkanlığını yaptı ve uluslararası ilişkilerde deneyimli bir politikacı olarak tanındı. Ayrıca, Biden’ın adalet sistemindeki reformları ve kadın haklarına dair girişimleri, onu Demokrat Parti’nin en önde gelen isimlerinden biri haline getirdi.
Başkan Yardımcılığı Dönemi: Barack Obama ile İş Birliği
2008 yılında, Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Barack Obama, Joe Biden’ı başkan yardımcısı adayı olarak seçti. Biden, deneyimli bir dış politika uzmanı olarak Obama’ya önemli bir katkı sağladı. Obama ve Biden, güçlü bir ikili olarak 2008 ve 2012 seçimlerini kazanarak iki dönem boyunca Beyaz Saray’da görev aldılar.
Başkan yardımcısı olarak Biden, dış politika, ekonomi ve özellikle işçi sınıfının sorunları gibi önemli konularda aktif bir rol üstlendi. Obama yönetiminin sağlık reformu olan Obamacare’in geçmesinde önemli bir payı oldu. Ayrıca, Biden’ın görev süresi boyunca ekonomik krizle mücadele ve Irak Savaşı’ndan çekilme süreci gibi zorlu meselelerde kritik bir rol oynadı.
Biden’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri de onun insanlarla olan samimi ilişkileridir. Obama yönetiminde “Halkın adamı” olarak tanımlanan Biden, halkla güçlü bir bağ kurarak birçok Amerikalı’nın desteğini kazandı. Başkan yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde, oğlu Beau Biden’ın 2015 yılında beyin kanserinden ölmesi Biden için bir başka ağır darbe oldu. Ancak bu trajedi de onun politik kariyerine son vermesine neden olmadı.
2020 Başkanlık Seçimleri
2020 yılına gelindiğinde, Joe Biden, Donald Trump’a karşı Demokrat Parti’den başkan adayı olarak yarışa katıldı. 2020 başkanlık seçimleri, Amerikan tarihinin en çekişmeli seçimlerinden biri oldu. Biden, geniş bir koalisyon oluşturarak çeşitli demografik gruplardan destek aldı ve ülke çapında Covid-19 pandemisi ve ekonomik belirsizlik gibi zorlu koşullarda seçim kampanyası yürüttü.
Seçim kampanyasında Biden, Covid-19 salgınıyla mücadeleye, ekonomik toparlanmaya, ırksal eşitliğe ve iklim değişikliğiyle mücadeleye öncelik verdi. Ayrıca, Trump’ın yönetimindeki kutuplaşmaya karşı “Birlik” mesajı vererek Amerikan halkını birleştirme sözü verdi.
Biden, 3 Kasım 2020’de yapılan seçimlerde, Amerikan tarihinde en fazla oy alan başkan adayı olarak seçimi kazandı. Donald Trump’ın seçim sonuçlarına itirazlarına rağmen, Biden 20 Ocak 2021’de yemin ederek ABD’nin 46. başkanı oldu.
Joe Biden’ın Başkanlığı: Zorluklar ve İcraatlar
Biden’ın başkanlık döneminin ilk yılında en büyük odak noktası, Covid-19 salgınıyla mücadele oldu. Göreve gelir gelmez Biden, büyük bir aşı kampanyası başlattı ve ekonomiyi yeniden canlandırmak için trilyon dolarlık bir yardım paketi olan Amerikan Kurtarma Planını onaylattı. Bu plan, pandemi nedeniyle zor durumda olan Amerikalılara yardım etmeyi, işsizliği azaltmayı ve ekonomiyi canlandırmayı hedefliyordu.
Biden ayrıca, uluslararası alanda Amerika’nın yeniden liderlik rolünü üstlenmesini amaçlayan adımlar attı. Trump yönetimi sırasında zedelenen NATO gibi müttefik ilişkilerini onarmak ve Paris İklim Anlaşması’na yeniden katılmak gibi önemli diplomatik girişimlerde bulundu. İklim değişikliği, Biden’ın başkanlık döneminde üzerinde durduğu öncelikli konulardan biri haline geldi. Biden, Amerika’yı 2050 yılına kadar karbon nötr hale getirme hedefini açıkladı ve yeşil enerji yatırımlarını artırmaya yönelik politikalar geliştirdi.
Ancak Biden, başkanlık döneminde bazı zorluklarla da karşılaştı. Özellikle, Afganistan’dan ABD askerlerinin çekilmesi süreci, Biden yönetimi için ciddi eleştirilere yol açtı. Taliban’ın hızlı bir şekilde Afganistan’ı ele geçirmesi ve Kabil’de yaşanan kaos, Biden’ın dış politika performansını gölgeledi. Ayrıca, ABD’de artan enflasyon ve tedarik zinciri sorunları da Biden’ın ekonomi yönetimine yönelik eleştirileri artırdı.
İç Politika ve Sosyal Adalet Reformları
Joe Biden, başkanlık döneminde sosyal adalet reformlarına da odaklandı. Amerika’da artan ırksal gerilimler ve polis şiddeti olayları, Biden’ın 2020 seçim kampanyası sırasında sık sık gündeme getirdiği konulardı. George Floyd’un öldürülmesi sonrası başlayan protestolar, Biden’ı göreve geldikten sonra polis reformları üzerinde çalışmaya itti. Ayrıca, Biden, ABD’deki sistemik ırkçılıkla mücadele etmeyi amaçlayan çeşitli yasaları destekledi.
Göç politikaları konusunda da Biden, Trump dönemindeki bazı sert uygulamaları hafifletmeye çalıştı. Özellikle, çocuk göçmenler konusunda daha insancıl politikalar izlenmesi gerektiğini savundu. Ancak, göçmenlik konusunda yaşanan krizler ve sınırdaki belirsizlikler, Biden’ın bu alandaki yönetimine yönelik eleştirileri artırdı.
Sonuç Olarak İyilerin Dostu, Kötülerin Düşmanı Biden
Joe Biden, uzun ve zorlu bir siyasi kariyerin ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin 46. başkanı olmayı başardı. Onun başkanlığı, Covid-19 salgını, ekonomik toparlanma, iklim değişikliğiyle mücadele ve uluslararası ilişkiler gibi büyük zorluklarla başladı. Biden, bu zorluklarla mücadele ederken, Amerika’yı yeniden birleştirme ve küresel liderlik rolünü yeniden kazanma amacıyla ilerlemeye devam ediyor. Hem iç hem de dış politikada önemli adımlar atsa da, Biden’ın başkanlık dönemi hala çeşitli tartışmalarla şekilleniyor. Amerikalılar için onun liderliği, yeni bir sayfa açma ve uzun süredir devam eden sorunlarla yüzleşme fırsatı sunuyor.
